İçeriğe geç

Mutsuzluk neden olur ?

Mutsuzluk Neden Olur? Bir Genç Yetişkinin Huzursuz Zihni

İzmir’de, kafede sabah kahvesini yudumlarken bir yandan da etrafımdaki insanları gözlemliyorum. Bir kişi telefonda sesli mesaj gönderiyor, diğeri bir konuda şikayet ediyor, birkaç kişi ise sadece sessizce gülümsüyor. Hadi, bir şey diyeyim mi? Hepimizin içinde biraz mutsuzluk var. Hatta, bence hiç kimse bu dünyada %100 mutlu olamaz. Hadi itiraf edelim, mutsuzluk bazen aslında tam da yaşadığımız hayatta.

24 Saat Çalışan Zihnimiz: Mutsuzluk İçin Sıkı Bir Alan

Şimdi bana desem ki, “Bize mutsuzluğu açıklayan bir hikaye anlat.” Hemen size anlatacağım ilk şey şu olacak: Zihnin sürekli çalışması. İzmir’in o güzel sabah havasında güne başlarken kafamda sürekli bir düşünce çarkı dönmeye başlıyor. Bugün ne giyeceğim? Sadece kahve içip mi duracağım? Bugün iş görüşmesi var mı? Saat kaçta çıkmam gerek? Bu düşünceler o kadar hızlı geçiyor ki bazen ne yapacağımı unutuyorum. Zihnim bir sabah joging yapmaya başlamış ama bacakları takılıyor, kafasına bir yer çarpıyor ve sürekli duruyor.

İşte tam o noktada, beynimdeki en büyük iştah: Mutsuzluk başlıyor. Bir dakika, acaba gerçekten “mutsuz muyum”? Zihnimin arkalarına kadar tüm köşe bucaklarını araştırıp bulmam gereken tek şey bu. Ve bulduğum şey: Mutsuzluk neden olur? Hah, bu soruyu biraz açalım.

Aşk, İlişkiler ve “Benimle Yatakta Sohbet Et”

Düşün, bir gün normal bir İzmirli gibi sahilde yürüyorsun, bir anda telefonun çalıyor. Bir de ne göresin! Eski sevgilin, seni sosyal medyada “takip etmiyorum artık” diye yazmış. Evet, işte o an mutsuzluk canavarı tam kafana çarpıyor. Mutsuzluk, eski sevgilinin daha önce beğenmediği bir fotoğrafın altına attığı, “Hadi görüşürüz” mesajıyla başlar. Hatta bazen sormadan, durup dururken düşündüğümde bile bu mesaj kafamda çalıyor.

Tabii, bunu abarttım. Ama neticede, ilişkiler genellikle bizi mutsuzlukla tanıştıran ilk adreslerdir. Aşkın, karşımızdaki kişiye duyduğumuz beklentilerle ilgili ne kadar karmaşık bir iş olduğunu unutmayalım. Duygusal yatırımlar, bir zaman sonra tükenmiş hissiyatlar oluşturabiliyor. Şimdi düşünün, gözümde büyüttüğüm “ideal ilişki”yle karşımda gerçek olan, birbirini yoran insanlar… Bu da seni yavaşça mutsuz yapabilir.

Teknolojik Mutsuzluk: “Neden Tüm Şehirde Wi-Fi Yok?”

Bazen mutsuzluk, teknolojinin o çok güzel yönlerinin kıskanmasından doğar. Bir bakıyorsun, bir kafe, bir restoran, bir alışveriş merkezi… Yeri geldiğinde İzmir’de neredeyse her yerde wi-fi var, ama sadece o bir kafe neden wi-fi hizmeti vermiyor?

“Bari internetim olsun, ya da bir şekilde birbirimizi bulalım!” Bu küçük mutsuzluklar, beni benden alabiliyor. Tabii sonra, ısrarla “Hadi ya, boş ver, kimseye mecbur değilsin!” diye içimden bir ses geliyor.

İç Sesim:

“Yine mi internetsiz kaldık? O zaman sosyal medya nasıl açılacak? Instagram’dan kimse fotoğrafımı beğenmeyecek, korkuyorum!”

“Sana da yazık! Sosyal çevreyi öylesine belirledin ki, şimdi Wi-Fi’yi bulamıyorsun ve mutsuzsun!”

Özetle, teknolojiyle ilgili sorunlar da bu listeye dahil. Gerçekten mutsuzluk neden olur? Wi-Fi olmayan bir kafeye gitmek ve internet hızının düşük olması bile kimi zaman felaket gibi hissettirebilir.

Sosyal Medya: Herkes Süper, Ben… Olan Benim!

Her ne kadar sabahları moralimi yüksek tutmaya çalışsam da bir gün bakıyorum, sosyal medyada tam anlamıyla hayatlarının en mutlu anını yaşayan insanlar var. Birisi tatilde, birisi yeni arabasını almış, bir diğeri ise evleniyor! İç sesim hemen devreye giriyor:

“Ben niye bu kadar ‘güzel hayatlar’ görmek zorundayım? Bugün yine mutlu olmamam için hiçbir neden yoktu…”

Ve işte bu! Sosyal medya, gerçek hayattan çok farklı bir dünya sunuyor. Herkesin en iyi halini görmek, şüpheye düşmene ve kendi hayatını küçümsemene neden oluyor. Mutsuzluk neden olur sorusunun cevabına sosyal medya eklemek de kesinlikle mümkün. Tabii bunu fark ettiğimizde, kafamızda şöyle bir soru dolaşıyor:

“Neyim eksik?”

Mutsuzluğun Çözümü: İçsel Rahatlık

Sonuçta, insanın hayatında mutsuzluk, bazen hayatın doğal bir parçasıdır. Ama önemli olan, bu mutsuzluğu nasıl ele aldığımızdır. İzmir’de yaşamaktan aldığım keyfi örnek göstererek, hayatta genellikle en değerli şeyin, içsel huzur olduğunu anlatmaya çalışırım.

İç sesim de diyor ki:

“Ya birader, herkesin hayatı seni ilgilendirmez. Hadi gidip bir çay iç!”

Mutsuzluk bir ruh halidir, evet. Ama o, zihnimizde büyüttüğümüz bir kurgu, bir savaş, bir gerilimdir. Bazen akışına bırakmak, sadece biraz huzur ve sakinlik bularak küçük bir gülümseme takınmak, her şeyin çözümü olabilir.

Mutsuzluk ve mutluluk, aslında el ele yürüyen iki kavramdır. Birini diğerinden ayırt edemeyiz. Zihnimizi biraz olsun rahatlatmaya, küçük de olsa içsel huzuru bulmaya çalışmak belki de en önemli adım.

Evet, ben mutsuz olduğumda kahvemi içerken şunu hatırlıyorum:

Hayat bir komedi filmine benziyor. Zihnimiz her gün bizi şaşırtacak, ama buna karşı bir gülümseme atmak gerek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort bonus veren siteler
Sitemap
vdcasino